GAMBİLLİ’DE MANTAR SORUNU
“Sevgili Faciya Hanım,
Ben Gambilli’den Cemaliye aban. A gızım, bizim buralarda bilin mantar çoktur.
Lakin bütün Kıbrıs bunun içinde, ne mantar gördük geçen sene ne da bir halt. Bir da Türk oğlu etişmezmiş gibin, Urumlar da dadandı mantara buralarda.
Bu sene daha çıkmadı mantar ama geçen seneden ağzımız yandı bu işten, onun için yazarım saa. Ne zaman gitsem mantara ora bizim mandıranın yanına, bir bakarım Yannisi, Nigolisi benim mandrada andrez oynarlar. Geçen sene gittim gızayım gennere ama toz kestiler beni görünca arabaya atlayıp. Bu sene goycam Hasan Dayını çifteynan mandıraya da göresin sen. Gelene çeksin fişengi.
Napacayık a gızım? Bir mantar böreciği bile yeyemedik geçen sene nenem, galdık hasret. Bak sen yaz bu konuyu da beki hökümet bize çare bulur.
Hade öptüm, gelirsan Gambilliye gel da bir gavecik edeyim sana. Hasan dayın da selam eder, gözlerinde öper.
Rumuz: Gambillili Cemaliye gadın”
“Sevgili Cemaliye aba,
E doğrudur ki den, geçen sene benim oğlancık da aldı getirdi beni oralara ama hiç mantar galmadı, bulamadık. Adamlar resmen katliam yaparlar, danne mantar galmadı onun içinde. Vallayi Cemaliye aba, sana deyim bir şey? Bizim hükümetin gendine hayrı yok onun için köyün gençlerine haber sal. Otursunlar köyün girişine topuzlarnan da gelen gidenden ayakbastı parası alsınlar. Vermeyene çeksinler topuzu. Başka türlü olmaz bu işe çözüm. Kendi malınızı koruyum. Biz bunda Kufez’de öyle yaparık. Yamadır da gelecen toplaycan Kufez ovasından bişey. Siz da goruyun malınızı Cemaliye Aba.
Hade öptüm ellerinden senin da Hasan dayının da. Gelecem birgün ora da gonuşuruk. Sağlam basın ha.”
****
DALDAN DALA GEZMEK İSTERMİŞ…
“Sevgili Faciya Aba,
Ben 22 yaşında hayatının baharında bir kızım. Bugüne kadar 2 defa nişanlandım 1 defa da sözlendim ama olmadı bir türlü, evlenemedim. Ne bileyim, yapamıyorum uzun süre bir ilişkide, daldan dala konmak istiyorum. Daha gencim, değişik değişik aşklar tatmak istiyorum. Babam çok kızıyor bana sürekli kavga ediyoruz. Yardım edin, napmalıyım?
Rumuz: Gönülçelen”
Bak gızım,
Yaşın 22 ve 3 defa evlenmeye kalkışmışsın, sonra da geçmiş karşıma gonuşun? Utanmadan bir de ‘daldan dala konmak isterim’ den? Ben olsam bubanın yerinde kemiklerini 72 yerinden kırardım ama işte dua et da değilim. Utanmaz arlanmaz, daldan dalamış gezecek. Sen zannettin Avrupa’da yaşarık. Otur bubanın dizinin dibine da hus ol, asap bozma. Gönül çelen ne demek bu arada? Yani demek isten gidecen da evli adamların gönlünü çelecen da gül gibi yuvalarını yıkacan? Ben öyle anladım bunu. Canını başını yeyesin derdi anam böyle insanlara. Nerden olduğunu yazmadın ama ben bulurum seni, yavaş sen yavaş. Neyse, ya aklını başına al gendine helal süt emmiş bir goca bul ya da ben bulayım sana da olmayacak bu iş böyle.”
****
KİMİN MALI KİME?
“Sevgili Faciya Aba,
Ben Mehmet Ali, aslen Tera, Baflıyım. 74’te kaçtık geldik ondan bura, bıraktım bütün malımızı onda. Sonra geldik bunda nur içinde yatsın Denktaş beyi bize eşdeğer koçan verdi, aldık 3-4 parça mal ondan Vasilya’da denizin kenarında. Lakin, duyduk ki gene çıkacakmış bu Annan planı da alsınlar Urumlar bize mallarımızı elimizden. Ben gaddi gadevi garşıyım bu işe. Bizim Tera’da bıraktıklarımız daha fazlaydı zaten. Kesinlikla vermem ben bir çakıl taşı bile Uruma, o kadar derim. Ararsa gelsin Urumoğlu benim eve çekerim çifteyi, hiç da affetmem ha. Soba borusuynan savaştım ben bunlara garşı, kan döktük bir milim mal vermem. Sen ne den bu işe, haksızım yani ya? ”
Rumuz: Baflı”
Baflı gardaş,
Öyle bir anlatın sanki da Baf’ta saraylar konaklar bıraktın da geldin buyanı. Ben bilirim seni ama, annadım hangi Mehmet Ali’sin sen. Bir kerpiç evciğiniz vardı sizin onda Tera’da girişte, başka da bir şeyiniz yoktu, yeme bizi yani ayak üstü. Birmandi gibi gezerdin sen, aşlıktan ağzın kokardı da yok malın vardı? Dünyayı gandırın ama Faciya gadını gandıraman. Geldin kondum ganimetin üstüne sonra da ‘vermem Uruma malı’. E kimin malını kime vermen be yeğen sen? Ettin da buldun o malı sen? Ganimet ettin işte genni hampacılık humpacılıktan. Hem sen nerden savaştın? Gurşun sesi duyarkandan yattın gargolanın altına yok soba borusuynan savaştın? Çocuk gandırın zere sen. Sahte gahraman seni. Çekecen çifteyi Uruma? Yamadır zere edesin öyle bir şey. Sabah sabah asaplarımı bozdun, inşallah anlaşırık Urumnan da danne mal galmaz elinde. Hade barra.”